Georges Perec'in bir makalesinde "Her gün olup biteni ve her gün yenileneni, basmakalıbı, gündeliği, besbelliyi, ortaklaşa olanı, sıradanı, olağan-içini, arka plandaki uğultuyu nasıl açıklayacağız, onu nasıl sorgulayacak, nasıl tarif edeceğiz?" sorularıyla geliştirdiği "infra-ordinary" kavramını düşünmeye başlar Cansu Korkmaz. Bir de üzerine bir kadının tesadüfen kendisine söylediği "senin garip bir enerjin var." betimlemesini katar ve söze sonuna kadar hakkını veren çalışmasına başlar 2013 başlarında. Son derece gündelik, fazlasıyla alışkın olduğumuz, hatta bu nedenle görmediğimiz sıradan ayrıntılara önem atfeder.

Fotoğrafa lise yıllarında okulda aldığı fotoğraf dersleriyle başlayan Cansu Korkmaz, çalışmalarını 2013′ten bu yana düzenli olarak minik seriler yayınladığı "Garip bir enerjin var." sitesinde paylaşıyor. Bizi bir yandan birbirinden biçimsel, içeriksel, hissel olarak bağımsız sayısız minik seriyle baş başa bırakırken bir yandan da hepsini dev bir çatı altında topluyor.

Alışılmış olandır, anlatıcı hikayesini belirler, bu hikayeyi temsil eden kareleri fotoğraflar ve ardından kurgu masasına oturup serisini hazırlar. Ortaya çıkacak çalışmanın daha kuvvetli olması adına kimi kareleri eler, yahut bambaşka zamanlarda, bambaşka hislerle çekilmiş fotoğraflarda yılların sonunda bir ortaklık keşfeder. Temkinli ve sağlam bir yol bu belki de. Oysa "Garip bir enerjin var." ile Cansu Korkmaz bu pratiği değiştiriyor ve çalışmasına hissettiği her şeyi geciktirmeden katıyor. Bu kişisel serilerin her biri Cansu Korkmaz'a ve yaşamına dair ipuçları sunuyor bize, onun algılayış biçimine bir anlığına ortak olmamızı sağlıyor. Dahası, iki yıl gibi koca bir süre boyunca bir fotoğrafçının görsel ve düşünsel değişimini seyretmeye de davet ediyor. Bu çok, çok özel bir davet

Cansu Korkmaz çalışmasından bir parmak bal miktarında ve lezzetinde bir parçayı 2014′te kitaplaştırarak ve bu kitabı herhangi bir dağıtım kanalına başvurmadan çevresindeki insanlar aracılığıyla yaymayı tercih ederek fotoğrafları aldığı sokaklara geri bıraktı. Belki bir gün sokaklar size de adil davranır ve bir yerlerde Cansu'nun kitabını kucağınıza bırakır.