Sugar Paper Theories, İngiliz fotoğrafçı Jack Latham'ın hafıza kavramı ve görsel kesinlik/algı perspektifinden baktığı bir cinayet hikayesi. Sanatçı, İzlanda'nın belki de en tartışmalı cinayet davalarından birini odağına aldığı çalışmasında bir yandan kendi fotoğraflarını kullanırken, bir yandan da arşiv görüntülerine başvuruyor.
1974 yılında, İzlanda'da biri 18 yaşında, diğeri ise orta yaşlı iki erkeğin 6 ay arayla işlenen cinayetlerinin sırrı bugün bile çözülememiş durumda. Sugar Paper Theories ise fotoğrafçının bu cinayetlerle bağlantılı olan yer ve kişileri fotoğrafladığı ve kayboluşun arkasındaki nedenleri araştırdığı bir çalışmaya evriliyor. Bu noktada tarihin ya da tarihten bir olayın dedikodular, komplo teorileri ve yaşayan insanların zamanla baştan şekillenen anılarıyla ne kadar değişebildiğini de unutmamak lazım. Polis dosyası ve fotoğrafların anlattığı hikaye ile sözlü dilde evrilen hikayenin farkı, Latham'ın projesinin en ilginç yanı. Yıllar boyunca tutuklu yargılanan altı sanığın, sonunda İzlanda Hükümetini sorgulamaya kadar varan hikayesi gibi.
Bu çalışma, bir yanıyla Taryn Simon'un oldukça etkileyici projesi Innocents'in daha sessiz, sözlü tarihten gelen bir kardeşini andırıyor. Fotoğraf kimi zaman gerçeğin bir kanıtı olmak yerine yalanın bir parçası haline geliyor, aynen hafızada olduğu gibi.