Blind Beast, Michel Le Belhomme'nin fotoğraf projesi, kör canavarı!
Aslında dergide yer verdiğimiz çalışmaları metinleri ve referanslarıyla anlatırız. Ancak kör canavarla ilk karşılaşmamız sanatçının doğrudan bilgi/duygu aktarımıyla sonuçlanmadı. Daha ziyade performans sanatında olduğu gibi bir deneyim çıkarımına dönüştü. Alışkın olduğumuz hayatımızdan işaretleri taşımayan fotoğraflar şaşkın bir şekilde üzerine düşünmemize yol açtı: Gerçekten var olan bir mekana mı yoksa bir makete mi bakıyoruz? Gördüğümüz yerler ne büyüklükte ve ne gerçeklikte? Kartondan mı kesildiler yoksa bir çölün ortasındalar mı? Hangi zamanda, nerede, ne kadar süreyle var oldular? Fotoğraftaki objelerin amaçları ne?
Gölgesiz objelerinden dolayı iki boyutlu hissi de veren fotoğraflar yüksek kontrastlı, zıt renklere sahip. Gösterdiklerini daha güçlü kılıyor, sert bir anlatım oluşturuyor. Fotoğraflar mekana, zamana, boyutlara referans vermiyor. Sanat tarihçisi Eric Van Essche, sanatçı kitabında çalışmayı şöyle değerlendiriyor: "Belhomme'nin – ve belki de hepimizin- kendini dünyaya açıp dünyayı keşfetme güdüsü, bir yandan da başlayacak olan zarar görme korkusuyla eş biçimde hareket ediyor. Tam da bir felaketin meydana geldiği, sonrasında kesinlikle tramvatik bir durum yaratacak olan yerleri görüyoruz. Günlük mekanlar doğal veya yapay yollardan – belki de her ikisiyle birlikte – tahrip ediliyorlar. İstemsiz bir şekilde durağan olmaya çalışan bu mekanlar, içerisindeki zıt güçler dinamik bir nabız üretiyorlar. Tıpkı boşluk ve doluluk, yokluk ve bereket, düzen ve kaos, düş ve kabus, özgürlük ve hapis gibi…"