Çerçeve içinde çerçeve, manzara içinde manzara. Landscapes, Jasper White'in farklı mekanlardaki asılı manzara resimleri ve bu bağlamda insanları incelediği projesi.
White'in fotoğraflarının içindeki manzara resimleri farklı coğrafyalara açılan pencereler gibi duruyor. Şehir ve getirdiği hengameden tamamen farklılar. Sanki fotoğrafta görünen mekanlarda yaşayanların aslında olmak istediği dingin ve huzurlu yerler gibi duruyor.
Jasper White'ın tipolojik fotoğraflarında insan bulunmasa da, mekanın sakinleri hakkında bilgi verecek detaylar bulunuyor. İçeriği belirsizleştirecek tekniklerden kaçınan, her şeyi olduğu gibi gösteren mesafeli yaklaşımını ise şöyle tanımlıyor: "Kompozisyonlar basit ve doğrudan, sanki komşu bir evin penceresinden bakıyor gibi."
Yaşam alanlarındaki manzara resimleri, White'a göre farklı bir bağlamda yer alan Sevim Sancaktar'ın "Transformers" serisini de anımsattı bize. Sancaktar, trafoların üzerine yapılmış resimler ile bulunduğu yerdeki detayları uyum içinde gösteriyordu. Fotoğraflar bölgesel olarak insanların görmek istediği manzaralar, tarihi figürler, deniz gibi unsurları barındırıyordu. İçerik olarak benzer çizgide olduğu düşünülse de, temsilde önemli bir fark var: Sancaktar'ın çalışması zamansızlık ve mekansızlık üzerine kurulu fotoğraflarına karşılık, White pek çok detayla mekanlar konusunda ipuçları veriyor bize.
Bu üretimler aslında insanın doğaya, huzura özleminin ve bambaşka bir yerde olma isteğinin ortak olduğunu gösteriyor. Kökenler, coğrafyalar, ülkeler değişse de, bazı duygular hiç değişmiyor.