Seri üretim materyalleri normalde birbirinin aynıdır ve en ufak bir değişiklik bile hata olarak kabul edilir. İşlevi net biçimde bellidir. Ancak Hortense La Calvez ve Mathieu Goussin, bu ürünlerden enstelasyonlar yapıp, onların doğasına aykırı bir ortamda, su altında yeniden yaratıyor.
Yakın bir gelecekte aşırı endüstrileşmenin daha da büyük sorunlar çıkaracağı aşikar. Buna rağmen tüketime olan sürekli teşvik içinde de seri üretimin azalması pek mümkün görünmüyor. Geri dönüştürülebilir üretimin çok sınırlı olması, haliyle çevre kirliliğine de yol açıyor. Bu bağlamda çalışma, atık haline gelebilecek ve hatta denizleri kirletebilecek ürünleri dönüştürüp, sanki sualtı dünyasının bir parçasıymış gibi görünen yapılara çeviriyor. Farklı bir amaçla bir araya gelişleri ve suyun altındaki duruşları, bu malzemeleri başkalaşmış ve evrilmiş bir canlıya dönüştürmüş gibi gösteriyor. Karada üzerlerine etkiyen yer çekiminin yerine suyun kaldırma kuvveti onları ilgi çekici kılsa da, aslında yabancı bir dünyaya uyum sağlayan farkı bir tür gibi. Bu halleriyle yavaş, ağırlıksız gibi görünen estetik nesneler yeryüzündeki hızlı, düşüncesizce üretilen ve tüketilen halleri ile tamamen çelişkililer.
La Calvez ve Goussin, çalışmalarında fotoğrafl ve enstelasyon gibi farklı disiplinleri bir arada kullanarak bir anlatım kurguluyor. Roman Signer'in konsept mimarileri ve Susanna Majuri'nin şiirsel fotoğraflarından ilham aldıklarını söylüyorlar.