"From Akmola to Astana", Manuel Capurso'nun Astana'nın değişme ile değişmeme arasında kalan halini anlatan çalışması.
1997 yılında Kazakistan'ın yeni başkenti yapılan Akmola, çağdaş bir kimliğe büründürülmek istenir. Önce adı değiştirilir ve Astana olur, sonra heybetli ve etkileyici mimarilerle süslenmeye başlanır. İstenen insanlara gücü göstermektir.
Astana'da heybetli ifadenin pekala sağlandığı söylenebilir. Capurso'nun fotoğraflarının bir kısmında çok çekici yapılar görmekteyiz. Estetik, şık; tıpkı batı metropollerinin hayran olunan siluetlerini oluşturan kuleler, plazalar, binalar gibi… Serinin diğer tarafında ise bu projeyi anlamlı kılan ‘iki arada'lıklar var. Bu fotoğrafalar her ne kadar yeni baştan bir şehir yaratmaya kalkılsa da, oranın eski sakinlerinin yerleşim biçimleri ve duruşlarını değiştirmenin zor olduğunu göstermektedir.
Capurso, çalışmasıyla ilgili açıklamada Walter Benjamin'den alıntı yapıyor: "The place itself becomes subject, as it provides the past."
Yaratılmak istenen ile var olanın kesişimi… Geçmiş ile gelecek… Galiba Akmola'nın ismi birden bire değişmiş gibi görünse de iç içe giren bu eski ve yeni halinin ilginç havası çok uzun bir süre daha kalacak.