"Carpet Man" projesi, sonu olmayan bir yolculuğa çıkan kilimle sarılı bir adamın hikayesi.
Thomas Brezing projesinde bir adam kendisini bir protesto şekli olarak kilimle sarmış. Onu silindir biçiminde tamamen saran bu kıyafetinde etrafı görebilecek bir boşluk dahi yok. Sesler ise haliyle gürültülü ve karmaşık bir halde ona ulaşmış oluyor. Hareketleri ise sadece görememesinden ötürü değil, küçük adımlar atabilmesinden dolayı oldukça yavaş oluyor.
Brezing proje metninde şöyle anlatıyor: "Sakar ve kırılgan olması, kayıp ve paçoz görüntüsü ile bizi eve yakın hissettirerek kilim adam insanların yumuşak kalbini( veya merhametini) ortaya çıkartıyor. Yolculuğunun bir bölümünde terkedilmiş bir eve gelir. Protesto olarak kilim adam hiddet ve başkaldırı içinde evin içini dağıtıp yıkmış halde görünür. İzleyici ise bu evin kime ait olduğunu ve burayı dağıtanın kim olduğunu sormaya davet edilir. Ev kendisinin midir? Yoksa ev aslında yaşadığı, dolayısıyla bu "violet destruction"a sebep olan, itaatsiz davranışı ortaya çıkartan devleti/yönetimi mi temsil etmektedir?"
Öte yandan fotoğrafları incelediğimizde adamın çanta taşıması, parmağında yüzüğünün bulunması gibi olgular onun "marjinal" değil "normal" bir birey olduğunun da göstergesi. Toplumsal başarıya ulaşıp ulaş(a)madığı tartışılabilir tabii ama onu bu başkaldırıya iten, üzerinde "almost fit to be hugged" yazan bir halıyla karşımıza çıkaranı düşünmek gerekiyor. Bu durum bireyin kendi tercihi midir yoksa zorunlu mu kalmıştır? "Carpet Man" yaşadığı evle kendi bireysel bütünlüğünü sağlıyor. Alışıldık olmayan bu birey ve ev olgularının karşımıza çıkma sebepleri her bireyin sebebi ile aynı.