"21,22,23…" projesiyle Gidon Levin; bir gencin askerlik dönemi ve sonrasındaki benlik oluşumlarını inceliyor.
18 yaşında askere gittiğini belirten Levin, doğru bir yaklaşımla henüz kim olduğunun bilincinde olmadığını özellikle belirtiyor. "Kendimize çok güveniyorduk. Kim olduğumu unuttum. Neden savaçılar/çocuklar olarak oraya gelmiştik? Bize kritik kararlar yüklenmişti ve bakılmaya cesaret edilemeyecek görüntüler karşısında kalmıştık."
Levin, projesinde askerlik yaptığı, savaştığı çevreye yeniden gidiyor ve askerliğe dair malzemelerle yeniden bir üretim gerçekleştiriyor. Bu süreçte de o dönemi ve kendini karşılaştırarak eleştiriyor. İlk defa üniformayla yürüdüğü, vücudunun tüm enerjisi bitene kadar koştuğu, terlediği mekanlara geri dönüyor. Bu sefer orada 2002-2005 yılları arasındaki askerlik zamanın farkındalığına varmaya çalışıyor. İlk antreman, ilk paraşüt atlayışı, masumiyet, gözlerdeki kıvılcım ve tek bir DNA'ymış gibi oldukları güçlü arkadaşlık bağları…
Levin'e göre, üniformaların her bir detayı kusursuzca tek tip olmaya başladıkça, beyindeki ufak ayrıntılar da birbirinin aynısı olmaya başlıyor. Tıpkı kendisi ve silah arkadaşlarının sıkıştırılmış tecrübeleri gibi…
"Roger Fenton'un 1855'te Kırım Savaşı'nda çektiği toplarla dolu tepelerin olduğu fotoğraf bana ilham verdi. Gözlerinde kıvılcımlar çakan naif ve delifişek çocuklar ve ben onları izliyorum. Bir zamanlar ne olduğumu hatırlamaya çalışıyorum. Ve dönüp bugün ne olduğuma bakıyorum."