Kentsel dönüşüm projeleri, kentin dışındaki periferilere inşa edilen tek düze toplu konutlar, buraya göçmek durumunda kalan insanlar… Toplu konut ve tartışmaları, Türkiye dahil pek çok ülkedeki ortak sorunlardan biri.
Alejandro Cartagena ve Livia Corona, Meksika'da bu konu üzerine çalışan iki ayrı fotoğrafçı. İkisinin de çalışmaları Meksika hükümeti ve toplu konut idaresi Infonativ'in çalışmalarından yola çıkıyor ve benzer bir süreci kapsıyor. Bu nedenle çalışmaları beraber paylaşarak aynı konuya olan farklı bakış açılarını göstermek istedik.
Two Million Homes From Mexico
Meksika başkanı Vicente Fox Quesade'nin altı yıllık döneminde herkesin ev sahibi olabilmesi için devlet toplu konutlar yapmaya ve kredi vermeye başlamış. Hatta "Benim dönemim toplu konutlarla hatırlanacak." diyen başkanın dönemindeki global kriz bile kredi verilmesini engellememiş. Bunun sonucunda Meksika'da iki milyon üç yüz elli bin ev inşaa edilmiş. Bu da günlük 2500 adet ev "üretilmesi" demek. Ancak bu üretimin içinde ortak yaşam alanlarının, ulaşım sistemlerinin, okulların hazırlanmaması büyük bir sorun.
Corona çalışmasını şöyle anlatıyor: "Yıllardır yaptığım röportajlar dahilinde verilen sözler ve bunların yerine getirilmesi arasındaki boşluğa bakıyorum. Ülkedeki pek çok gelişimde fotoğraflarımla Meksika'daki "küçük kent" kavramının, ekolojik ve sosyal manzarasının dönüşümünü değerlendiriyorum. Ayrıca bu evlerin içindeki yaşamları da inceleyip zamanı nasıl geçirdiklerini; hapsedilmiş ve tekil kültürel zemine indirgenmiş on binlerce yaşamın bu evlerde nasıl devam ettiğini araştırıyorum."
Suburbia Mexicaba: Fragmented Cities
Suburbia Mexicana, Monterrey Metropolitan bölgesindeki banliyölerin yayılmasını inceliyor. Projenin ilk parçası olan Fragmented Cities'de Cartagena, Meksika hükümetinin 2001'den beri devam ettirdiği neo-liberal politikaya ışık tutuyor. Bu politikalar nedeniyle bölge çevresinde üçyüz bin ev inşaa edilmiş. Ayrıca 2008'de Meksika tarihinde ilk defa ev kredisi verilmiş ve kredi çeken sayısı 497 bini bulmuş. Şaşırtıcı bir şekilde 2009'da tüm dünyada konut ve mortgage sebebiyle kriz yaşanırken 500 bin konut kredisinin daha açılacağı duyurmuş.
Cartagena çalışması için şöyle diyor: "Son üç yıldır bu fotoğraflama sırasında bir çok inşaatın tamamlanmasına, insanların oraya yerleşmesine ve yaşadıkları hayal kırıklıklarına tanık oldum. Ekolojik patlama, düzenli bir şehirden uzaklaşma durumu, Meksika'nın artık içine doğru sürüklendiği yeni kaotik ambians bu hayal kırıklığının sebebidir. Suburbia Mexicana, yerel perspektiften küresel bir bakıştır. Fotoğrafçı olarak yükümlülüğüm ev edinme halini yermek değil, kapitalist sistemin daha uzak şehirlerde yaşamaya iten ‘ideal'lerine dikkat çekmektir."
Metinleri benzerlik gösterse de fotoğrafçıların yoğunlaştığı noktalar farklılaşıyor. Cartagena, oradaki insanın nasıl bir periferi gördüğü üzerinde dururken; Corona, binaların seri üretimi ve içerisindeki yaşamlara yöneliyor. Bunu yaparken de Cartagena, göz seviyesinden çektiği fotoğraflarla orada günlük gezintiye çıkılmış hissi yaratıyor. Corona ise toplu konutların hepsini görebileceğimiz kadar tepeden çekip hızlıca detaya, insanların evlerine kadar, giriyor.