Zift, fotoğrafçı Arjen J. Zwart'ın her gün gözümüzün önünde olan ama görmediğimiz zift kaplı cepheleri bina fotoğrafalarından oluşan kitap projesi.

Zwart, bizlerin alışıp farkındalığımızı yitirdiğimiz siyah cephelere dikkat çekiyor. Kitap için Orhan Cem Çetin'in yazdığı "Orada Bir Şey Var" isimli önsözü neden farkına varamadığımızı özetliyor

"Bir başkasının evine girdiğinizde, o eve özgü kokuyu hemen fark edersiniz. O evde yaşayanlar ise aynı kokuyu ancak uzun bir tatil dönüşünde, içeri ilk adım attıklarında, belki, alabileceklerdir.
Zift serisi, Arjen Zwart'ın da İstanbul'un kokusunu tıpkı böyle, kısa sürede hissettiğini gösteriyor. Benim gibi 50 yılını bu kentte, bu ülkede geçirmiş bir meslekdaşının zor algılayabileceği bir biçimde sıra bu kokuyu bize anlatmasına, göstermesine geliyor. Kara duvarları, sağır ve dilsiz devasa yüzeyleri ilk fark ettikten ve görüntülemeye başladıktan sonra, bir aciliyet duygusu içinde sokaklara düştüğünü anlatıyor Arjen. İşte, bir kitabı dolduracak kadar çoklar. Kimisi gelip geçici, tekrar tekrar yazılıp silinen karatahtalar gibi… (…) Gel gelelim biz İstanbullular için giderek sıradanlaşan, kalemle çizilmiş bir kaşın gerçekten o çehreye ait zannedilmesinde olduğu gibi bir yanılsama yaratan bu karanlık suratlar, bambaşka bir kent atmosferinden gelen Arjen'in gözünden kaçmadı. O yalandan saklananlar, şimdi sobelendiler ve artık göz önündeler…."

İstanbul'da yeni sobelenecek şey ne olacak? Bizim de merak ettiğimiz soruyla bitiriyor Orhan Cem Çetin önsözünü: "Kimbilir bir sonraki saklanıyormuş gibi yapma taktiği ne olacak. Ve bu kez hangi fotoğrafçı kokuyu alabilecek."

Zwart'ın kitap ön yazısı ise şöyle:

"İstanbul'un organik bir yapısı var.

Gelişigüzel yapısı şehre belli bir cazibe katıyor. Şehrin varoşlarında gezerken dış cephesi siyah olan çok sayıda bina dikkatimi çekti. Bütün renklerde olduğu gibi siyah da bizi ruhsal ve fiziksel olarak etkiler. Siyah buyurgan ve güçlüdür. Bu binaların bazıları komşuluğun nişanesi ve böyle bir cephe ile karşı karşıya kalmak karmaşık bir deneyim olabiliyor. Etkileyici boyutları ve biçimleri bende heyecan verici duygular yarattı.

Zift duvarları yağmur ve rutubete karşı korumakta kullanılan katran badanasıdır.

Bu seriler sadece benim şehir yapıları hakkında büyülenmem ile ilgili değil aynı zamanda İstanbul'daki şehir bilinciyle de ilgili. Siyah cephelerin etrafında yaşayan insanlar çoğu durumda bunları fark etmiyor bile."